
Kaçan balýk büyük olur.
Çok önemsiz, çok küçük de olsa, her nedense elden
kaçýrýlan fýrsat ah vah edilerek gözde büyütülür.
Kaçanýn anasý aðlamamýþ.
Karþý koyamayacaðý bir tehlikeden ve saldýrýdan
kaçan kiþi kazançlý çýkar. Ayrýca yakýnlarýnýn
üzülmesine yol açacak bir olaya da fýrsat vermemiþ
olur.
Kalaylý bakýr küflenmez.
Saf, temiz, dürüst ve namuslu kimseye kimse kara
çalamaz; onun þahsiyetine kimse leke süremez.
Kalýp kýyafetle adam, adam olmaz.
Ne kadar güçlü, gösteriþli, saðlýklý bir vücuda
sahip olursa olsun; bu vücudu ne kadar iyi, güzel ve
çekici giyim, kuþamla donatýrsa donatsýn, bütün
bunlar kiþiyi deðerli kýlmaz. Kiþiyi deðerli kýlan
güzel ahlâký, becerisi, üretkenliði, bilgisi ve
çalýþkanlýðýdýr.
Kalp kalbe karþýdýr.
Sevgi karþýlýklýdýr. Birinin hissettiðini diðeri
de hisseder, birinin düþündüðünü diðeri de düþünür.
Zevk, alýþkanlýk, arzu ve isteklerde de birlik
mevcuttur.
Kanaat gibi devlet olmaz.
Elindekinden hoþnut olan, onu yeter bulan,
fazlasýný istemeyen, ihtiras beslemeyen kiþi kolay
doyuma ulaþýr ve mutlu olur. Bundan ötürü de kolay
kolay yokluk çekmez, sýkýntýya düþmez.
Kanatsýz kuþ uçmaz (olmaz).
Gerekli þartlarý saðlanmayan, araç ve gereci
temin edilmeyen, kimi dayanaklardan yoksun býrakýlan
iþ ya da insandan baþarý beklenemez.
Kaný kanla yumazlar, kaný su ile yurlar.
Bir kötülük, kötülük yapýlarak düzeltilemez;
hatta böyle bir karþýlýkta bulunmak iþi daha da
vahim hâle sokar, içinden çýkýlmaz yapar. Kötülük
ancak iyilik yapýlarak ortadan kaldýrýlabilir.
Kara haber tez duyulur.
Ölüm veya felâket haberi, kötü haber çabuk
duyulur; aðýzdan aðýza geçerek hýzla yayýlýr.
Karaya sabun, deliye öðüt neylesin.
Esasý, özü bozuk olan þeyi düzeltmek hemen hemen
imkânsýzdýr. Ýnsanlar için de durum aynýdýr. Kimi
akýlsýz, anlayýþsýz, yoldan çýkmýþ kimseleri de
doðru yola getirmek mümkün deðildir.
Kardeþ kardeþi atmýþ, yar baþýnda tutmuþ.
Kardeþler ne kadar geçimsiz, anlaþmaz, kavgalý,
dargýn olurlarsa olsunlar yine de kötü bir durumda
birbirlerine yardým ederler. Çünkü onlarý birbirine
baðlayan bir kan baðý vardýr ortada.
Kardeþ kardeþi býçaklamýþ, dönmüþ yine
kucaklamýþ.
Bk. Kardeþ, kardeþi atmýþ, yar baþýnda tutmuþ.
Karga, kekliði taklit edeyim demiþ; kendi
yürüyüþünü þaþýrmýþ.
Ýnsanlar yetiþtikleri çevrenin eðitimini
alýrlar. Bu bakýmdan görgüleri, beceri ve bilgileri,
davranýþlarý, yol ve yöntemleri birbirinden
farklýdýr. Buna raðmen kimi kiþiler özenti
hastalýðýna yakalanýrlar ve onu bunu taklit etmeye
baþlarlar. Ancak bunu beceremezler, bunu
beceremedikleri gibi tabiî davranýþlarýný da
yitirir, gülünç duruma düþerler.
Karga yavrusuna bakmýþ, benim ak-pak evlâdým
demiþ.
Yaptýðý iþ ne kadar kusurlu, çocuðu ne kadar
çirkin olursa olsun, kiþiye bunlar iyi ve güzel
görünür. Baþkalarýnýn bu konuda ne diyeceði o kadar
önemli deðildir.
Kartala bir ok deðmiþ, o da kendi yeleðinden.
Kiþi, hayatta karþýlaþacaðý en büyük kötülüðü
çoklukla en yakýnlarýndan görür.
Kâr, zararýn kardeþidir (ortaðýdýr).
Ticarette sadece kâr etmek düþünülemez, zarar da
edilebilir. Ticarete atýlan kimse bunu göze almalý,
alýþ veriþe öyle girmelidir.
Katýra baban kim? demiþler, dayým attýr
demiþ.
Kiþi kusurlu yanýnýn açýða çýkmasýný istemez,
bunu gizlemeye çalýþýr. Sadece iyi yanýyla görünmeye
ve övünmeye gayret eder.
Kaynayan kazan kapak tutmaz.
Ýçin için geliþen olaylar veya duygular bir
yerde patlak verir, önüne geçilemez, kolay kolay
yatýþtýrýlamaz.
Kaza geliyorum demez.
Can veya mal kaybýna sebep olan kötü olayýn ne
zaman olacaðýný kestirmek mümkün deðildir. Bu
bakýmdan önceden kimi tedbir alýnmalý, ansýzýn
ortaya çýkacak kazaya karþý hazýrlýk yapýlmalýdýr.
Kazanmayanýn kazaný kaynamaz.
Yiyip içmek, geçimini temin etmek isteyen insan
çalýþýp kazanç saðlamak zorundadýr. Kazancý olmayan
insanýn geçinmesi mümkün deðildir.
Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.
Büyük çýkarlar beklenen yer için küçük
fedakârlýklar yapýlmalý, kimi sýkýntýlara girilmeli
ve bundan kaçýnýlmamalýdýr.
Kazma elin kuyusunu, kazarlar kuyunu.
Sen baþkasýna kötülük yaparsan, o da sana
kötülük yapacaktýr. Her þeyin bir karþýlýðý vardýr.
Unutma ki, her ne edersen onun karþýlýðýný alýrsýn.
Keçi can derdinde, kasap yað derdinde.
Kötü bir duruma düþmüþ, büyük zarara uðramýþ
kimi kimseler acý içinde kývranýrken, kimileri de
küçük yararlarýný düþünürler ve hiç umursamadan bu
durumdan istifade etmeye çalýþýrlar.
Keçi nereye çýkarsa oðlaðý da oraya çýkar.
Küçükler daima büyüklerini taklit ederler, örnek
alýrlar. Anne_baba ne yaparsa çocuk da onu yapar;
hangi yola giderse çocuk da o yola gider.
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur.
Açgözlü, gözü doymaz, hýrslý insanlar küçük bir
çýkar için bütün varlýðýný tehlikeye atar.
Kedinin boynuna ciðer asýlmaz.
Kendisine güvenilmeyecek birine bir þey
býrakmak, emanet etmek doðru deðildir. Yoksa o þey
ya zarar görür, ya da yok olur.
Kedi uzanamadýðý (yetiþemediði) ciðere pis
(murdar) der.
Kimileri, çok istedikleri hâlde elde
edemedikleri þeyi hor göstermeye kalkýþýrlar;
beðenmiyor görünürler. Böyle davranmakla asýl yapmak
istedikleri þey, kendi çaresizliklerinin ortaya
koyduðu açýðý kapatmaya çalýþmaktýr.
Kele, köseden yardým gelmez.
Yardýma muhtaç olan kiþi, ihtiyaç duyduðu þey
konusunda kendi dururken baþkasýna yardým edemez.
Kendi derdine çare bulamamýþ, kendi iþini
halledememiþ ki, baþkasýna nasýl yardým etsin?
Kelin ilâcý olsa baþýna sürer.
Bk. Kele, köseden yardým gelmez.
Kel ölür sýrma saçlý olur, kör ölür badem gözlü
olur.
Önce deðersiz bulunan, beðenilmeyen bir kimse,
küçük bir þey veya bir fýrsat elimizden çýkýp yok
olunca birden kýymet kazanýr; çok önemli ve iyi gibi
görülür.
Kem göz, kalp akçe sahibinindir.
Kötü sözü kimse kabul etmediði gibi, sahte
parayý da kimse kabul etmez. Kötü söz söyleyenin,
geçmeyen para da onu kullananýndýr.
Kendi düþen aðlamaz.
Girdiði bir iþte kendi zararýna kendi sebep olan
bir kimsenin yakýnmaya hakký yoktur. Çünkü bildiðini
okumuþ, istediði gibi davranmýþ, kimseyi
dinlememiþtir. O hâlde kötü sonuca da katlanmalýdýr.
Kesilen baþ yerine konmaz.
Bir iþ yapýldýktan sonra eski durumuna
getirilemez. Bu bakýmdan bir iþe giriþmeden, bir
davranýþta bulunmadan önce, iþin nasýl sonuçlanýp
sonuçlanmayacaðýný iyi hesapla; piþman olup
olmayacaðýný iyi düþün taþýn ve ondan sonra harekete
geçip geçmeme konusunda karar ver.
Keskin sirke küpüne (kabýna) zarar verir.
Öfkeli, sert, sinirli kimsenin zararý
kendisinedir. Kendini yýprattýðý, saðlýðýna zarar
verdiði, toplum içinde saygýnlýðýný yitirdiði gibi
iþlerini de bozup alt üst eder.
Kýlavuzu karga olanýn burnu boktan kurtulmaz.
Kiþi öncelikle kime danýþacaðýný, kimin peþinden
gideceðini iyi bilmelidir. Çünkü seçtiði kiþi kötü,
iþe yaramaz biri olabilir ve onun baþýný belâya
sokabilir.
Kýlýç kýnýný kesmez.
Ne kadar sert ve öfkeli olursa olsun hiçbir kiþi
yanýndakilere, yakýnlarýna zarar vermez.
Kýr atýn yanýnda duran ya huyundan ya suyundan.
Kiþi, kiminle arkadaþlýk ederse, ondan
etkilenir; onun alýþkanlýklarýna, düþüncelerine
eðilim duyar; huyunu, gidiþini kapar.
Kýrkýndan sonra azaný teneþir paklar.
Yaþlandýktan sonra yaþýna uymayan davranýþlarda
bulunan, ahlâksýz bir yola sapan, kötü iþlere
bulaþan insanlarý doðru yola getirmek çok zordur. Bu
gibi kimselerin sonu da iyi deðildir.
Kýrk yýllýk Kâni, olur mu Yani.
Ýyi alýþkanlýklar edinmiþ ve bunu uzun yýllar
sürdürmüþ kiþi, kolay kolay bu yapýsýndan vazgeçip
de kötülük edemez.
Kýsmetinde ne varsa kaþýðýna o çýkar.
Kiþi ne kadar çalýþýrsa çalýþsýn, çabalarsa
çabalasýn alýn yazýsýndaki þeye ulaþýr. Yüce Allah,
ona ne nasip etmiþse ancak ona kavuþur; bu az da
olur, çok da.
Kýzý gönlüne (keyfine) býrakýrsan ya davulcuya
varýr, ya zurnacýya.
Evlenme çaðýndaki kýzý büyükleri uyarmazlarsa
uygun olmayan birisiyle evlenir. Çünkü yaþý gereði
hem tecrübesiz, hem de eðlenceye düþkün olur ve
ileriyi göremez. Bu bakýmdan anne baba tarafýndan
denetlenmeli, uyarýlmalýdýr.
Kýzýný dövmeyen, dizini döver.
Kýzýný, çocuðunu daha küçük yaþta eðitme yoluna
gitmeyen, terbiye kurallarýný öðretmeyen, gerekirse
dövmeyen ileride çok piþman olur; ancak iþ iþten
geçmiþtir.
Kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz
içmeye.
Hayat sýkýntýlarla, çeliþkilerle doludur. Buna
bir de insanlarýn nasipleri arasýndaki
tutarsýzlýklar eklenince hayat daha da çekilmez
olur. Kimileri bolca bulurken, kimileri hiç bulamaz.
Bu da toplumu kargaþaya sürükler. Gerekli olan þey
dengeyi saðlamaktýr.
Kiminin parasý, kiminin duasý.
Öyle iþler vardýr ki, kiminden para, kiminden de
dua alýnarak yürütülür. Bu dünyada para kadar dua da
önemlidir. Caný gönülden yapýlan duanýn önemi
büyüktür.
Kimse ayraným (yoðurdum) ekþi demez.
Herkes sattýðý malý; kendi iþini, tutumunu ve
davranýþýný över. Kendine yönelik eleþtiriler
yapýlsa da aldýrmaz, kusur kabul etmez, o methe
devam eder.
Kimseden kimseye hayýr yok (gelmez).
Ýnsan, yapacaðý iþte baþkasýnýn yardýmýna
güvenirse, hayal kýrýklýðýna uðrar. Bu bakýmdan bir
iþe girerken kendine dayanmalý, kendi gücüne
güvenmelidir.
Kimsenin âhý kimsede kalmaz.
Güçlü bir kimsenin dine, yasaya veya vicdana
aykýrý olarak baþkasýný uðrattýðý kötü durum, kýyým,
acýmasýzlýk, haksýzlýk ve cefa asla karþýlýksýz
kalmaz. Zalimler, er veya geç zulme uðrayanlarýn
âhýný, bedduasýný alýrlar ve periþan olurlar.
Koça boynuzu yük deðil.
1. Kiþiye kendisinin ve yakýnlarýnýn iþini
görmek aðýr gelmez.
2. Kiþi, kendini savunacak araç-gerecini, güvenlik
sistemlerini taþýmaktan ve kullanmaktan geri durmaz,
bunlar ona yük deðildir.
Komþu komþunun külüne muhtaçtýr.
Hayat þartlarý insanlarý bir arada yaþamaya
zorunlu kýlmýþtýr. Bir arada yaþama sosyal hayatý,
sosyal hayat da karþýlýklý olarak yardýmlaþmayý
beraberinde getirmiþtir. Dolayýsýyla insan her
meselesini tek baþýna halledemez olmuþ,
yakýnýndakine baþvurmak zorunda kalmýþtýr. Bu
bakýmdan komþular birbirlerine en küçük þey için
bile muhtaçtýrlar. Çünkü en önemsiz þeyin yokluðu,
büyük bir iþin aksamasýna yol açabilir.
Komþunun tavuðu komþuya kaz görünür.
Baþka bir kimsenin malý, kiþiye olduðundan daha
deðerli görünür. Çünkü insan nefsi doymak bilmez,
baþkasýnýn elindekine imrenir. Hele insanlar
birbirlerini çekemiyorlarsa birinin elindeki mal,
diðerini sürekli rahatsýz eder.
Kork Allah`tan korkmayandan.
Allah korkusu, öte dünyaya inanan insanlarý pek
çok kötülükten uzak tutar. Çünkü yaptýðý
kötülüklerin cezasýz kalmayacaðýný bilir ve kolay
kolay kötülük yapamaz. Ama insan yüreðinden Allah
korkusunu söküp attý mý, þeytanla baþ baþa kaldý
demektir. Artýk onun düþünemeyeceði kötülük yoktur,
her türlü fenalýðý eline fýrsat geçti mi kolaylýkla
yapar. Bu bakýmdan böylelerinden çekinmek, uzak
durmak, kendini korumak gereklidir.
Korku daðlarý bekletir.
1. Korku varlýðýný her yerde duyurur. Yapacaðý
iþe karþý verilecek cezadan korkan kimse o iþi
yapmaktan çekinir.
2. Cezadan veya zulümden kaçan daðlara kaçar,
gizlenir, zor da olsa orada yaþamaya çalýþýr.
Korkulu rüya (düþ) görmektense uyanýk yatmak
yeðdir (hayýrlýdýr).
Tehlikeli bir iþe giriþmektense o iþin
saðlayacaðý kazançtan vazgeçmek daha iyidir. Çünkü
sonu pek iyi görülmeyen, her gün ha battým ha
batacaðým korkusu veren iþten insana pek hayýr
gelmez.
Korkunun ecele faydasý yoktur.
Kiþi korkmakla kendisine gelecek bir kötülüðü
önleyemez. Bu sebeple korkuyu sürdürmek yerine
gelecek tehlikelere karþý önlem alma yoluna gitmek
gereklidir. Çünkü gelecek olan gelecek, olacak olan
olacaktýr. Üzüntü, korku ise bunu önleyemeyecektir.
Koyunun bulunmadýðý yerde keçiye Abdurrahman
Çelebi derler.
Ýstenilen nitelikteki þey bulunamayýnca onun
daha düþük nitelikte olanýna da razý olunur. Çünkü
bir ihtiyaca, kalitesi düþük de olsa cevap
verecektir.
Köpeðe gem vurma kendisini at sanýr.
Hiçbir deðeri olmadýðý hâlde kendisine deðer
verilen, lâyýk olmadýðý hâlde bir makama getirilen
kiþi, kendisini gerçekten kýymetli sanýp buna da
inanmaya baþlar.
Köpek ekmek veren kapýyý tanýr.
Þurasý unutulmamalýdýr ki, köpek bile kendisini
besleyen yeri bilir; o yerin insanýna karþý bunu iyi
davranýþlarýyla belli eder. O hâlde insan bunu
görmeli ve bunun çok ötesinde olmalýdýr. Kendisine
iyilik eden, yardýmcý olan kimselere karþý gerekli
saygýyý göstermeli, nankörlük etmemeli ve kendisine
uzanan þefkatli elleri unutmamalýdýr.
Köpek sahibini ýsýrmaz.
Köpek bile kendisini besleyen, kendisini koruyan
sahibine saygýlý davranýr. Peki, kiþi ne kadar kötü
olursa olsun iyilik gördüðü, geçimini saðladýðý yere
nasýl kötülük edecektir? O da nankörce davranýp
zarar veremez.
Köpeksiz sürüye (köye) kurt dalar (iner).
Koruyucusuz kalan yere veya ülkeye düþman girer,
saldýrýr, ne var ne yok hepsini talan eder. Eðer
elinizdeki yeri ya da ülkeyi iyi koruyup
gözetirseniz, düþman sizden uzak durur ve kötü
sonlarla karþýlaþmazsýnýz.
Köprüyü geçinceye kadar ayýya dayý derler.
Kiþi iþini gördürünceye kadar yardým beklediði
kimseye dil döker, onu över, ne kadar kötü de olsa
onu göklere çýkarýr. Ancak iþini gördürdükten sonra
bu tavrý birdenbire deðiþir. Karþýsýndaki kimse,
sanki o övdüðü kimse deðildir. Kuþkusuz bu tavýr iki
yüzlü kimselerin tavrýdýr ki namuslu insanlar bundan
uzaktýrlar.
Körler memleketinde þaþýlar padiþah olur.
Bilgisiz, anlayýþsýz, beceriksiz insanlarýn
bulunduðu bir yerde, çok az bilgi, anlayýþ ve
becerisi bulunan kiþiler baþa geçip yönetimi ele
alýrlar.
Körle yatan þaþý kalkar (Ýtle yatan bitle
kalkar).
Deðersiz, kötü, ahlâksýz kiþilerle iliþki kurup
arkadaþlýk yapanlar ister istemez onlardan etkilenir
ve kötü huylar kaparlar. Çünkü insaný en çok
etkileyen yakýnýnda bulunduðu insanlardýr.
Kötü komþu insaný (adamý) hacet sahibi eder.
Ýnsanlar en çok birbirlerine yakýn olan
insanlarla yardýmlaþýrlar. Ýnsanýn yardýmlaþacaðý
insanlardan biri de komþusudur. Eðer komþu kötü
huylu biri ise, kendisinden emanet olarak istenen
bir þeyi vermez. Emanet isteyen de geri çevrildiði
için ihtiyaç duyduðu þeyi satýn almak zorunda kalýr.
Böylelikle o kötü komþu, insaný bir alet-eþya sahibi
yapmýþ olur.
Kötülük her kiþinin kârý, iyilik er kiþinin kârý.
Bk. Ýyiliðe iyilik her kiþinin kârý...
Kötü söyleme eþine, aðu katar-aþýna.
Yakýn iliþkide bulunduðun kimselere (aile
fertleri, komþu, arkadaþ, mesai arkadaþlarý vs.) iyi
davran, onlarý incitip kýrma. Eðer böyle yaparsan
onlar da senin hakkýnda hiç iyi düþünmezler, sana
daha büyük kötülük yapma yoluna giderler.
Kul azmayýnca Hak yazmaz.
Kiþinin baþýna gelen felâketler hep onun
azgýnlýðý, sapkýnlýðý yüzündendir. Çünkü Yüce Allah
hiçbir kuluna zulüm yapmaz. Doðru yolda giden
toplumlar selâmete ermiþler, sapanlar ise
felâketlerle karþý karþýya kalmýþlardýr.
Kul hatasýz (kusursuz) olmaz.
Bk. Hatasýz kul olmaz.
Kul sýkýþmayýnca Hýzýr yetiþmez.
Sýkýntýda olan, dara düþen ve kendisine inanan
insanlarý Yüce Allah darda koymaz. Onlara en sýkýþýk
anlarýnda yardým eder, yeter ki o kullar kötü yola
sapmadan sabrederek yollarýna devam etsinler.
Kurda, Neden boynun (ensen) kalýn? demiþler;
Ýþimi kendim görürüm de ondan demiþ.
Kendi iþini kendisi gören, baþkasýna býrakýp
yaptýrmayan kiþinin içi rahattýr; çünkü iþin bütün
yükü ve sorumluluðu ona aittir. Dolayýsýyla hiç
kaygýlanýp üzülmez de, keyfine bakar.
Kurt dumanlý havayý sever.
Kötü niyetli kimseler ortalýktaki
karýþýklýklardan yararlanma yoluna giderler. Çünkü o
anda dikkatler daðýlmýþtýr, kimin ne yaptýðý belli
deðildir. Dolayýsýyla kendilerine engel olacak
kimselerin bulunmadýðý bu ortamý sever ve bu ortamýn
oluþmasýný istekle beklerler.
Kurt kocayýnca köpeklere maskara olur.
Güçlü, kuvvetli bir kurt ile köpekler kolay
kolay baþa çýkamazlar, ondan çekinip korkarlar.
Bunun gibi her bakýmdan güçlü, kuvvetli iken herkesi
korkutan, tedirgin eden, yýldýran kiþi, bu
gücünü-kuvvetini kaybettikten sonra onun bunun,
aþaðýlýk kimselerin eðlencesi ve oyuncaðý hâline
gelir.
Kurt tüyünü (köyünü) deðiþtirir, huyunu
deðiþtirmez.
Kötü, zalim kimseler kýlýk-kýyafetlerini,
oturduklarý ev ve yerlerini deðiþtirseler de
huylarýný deðiþtirmezler; onlarýn bu kötü yapýlarý
devam edip gider.
Kuru lâf karýn doyurmaz.
Anlamsýz, yersiz, boþ sözlerle bir iþ yapýlamaz.
Bir iþten olumlu sonuç alýnmak isteniyorsa, o konuda
eylemde bulunmak, yararý dokunan davranýþlar
göstermek gereklidir.
Kurunun yanýnda yaþ da yanar.
Bir düzeni kurmak, huzuru saðlamak için
giriþilen bir eylem sýrasýnda suç iþlemiþ kötülerin
yaný sýra, suçsuzlarýn da cezalandýrýldýðý ve zarara
uðratýldýðý görülür.
Kusursuz dost arayan dostsuz kalýr.
Eksiksiz, noksansýz kiþi olmaz, hiç kimse
mükemmel deðildir. Bu sebeple kusursuz dost aramak
boþunadýr. Arayan da dostsuz kalýr. Dost bulmak
istiyorsak, insanlarý kusurlarý ile kabullenip
sevmeliyiz.
Kuzguna yavrusu güzel (anka) görünür.
Bak. Karga yavrusuna bakmýþ...
Küçük suda büyük balýk olmaz.
1. Yetenekli, büyük kiþiler küçük çevrelerde
yetiþse bile barýnýp kalamaz. Bu kiþiler kendilerini
besleyecek, barýndýracak ve olgunlaþtýracak daha
büyük çevrelere, kültür ortamlarýna ihtiyaç
duyarlar. 2. Küçük kazançlar, küçük ortamlarda;
büyük kazançlar da büyük ortamlarda elde edilir.
Sýnýrlý, küçük bir ortamda yapýlan iþten bol kazanç
saðlanamaz.
Kürkçünün kürkü olmaz, börkçünün börkü.
Baþkalarýnýn ihtiyaçlarýný karþýlayan bir meslek
dalýnda çalýþýp çabalayan kiþi, kendi ihtiyaçlarýný
ha bugün, ha yarýn diyerek ihmal eder ve savsaklar.