Atasözleri

Ana Sayfa

 
 


Tan yeri aðarýnca hýrsýzýn gözü kararýr.
Doðru olmayan yollara baþvurarak çýkar saðlayan, gizli kapaklý iþler çeviren kiþi, bu kirli ve karanlýk iþleri çevirmesine imkân saðlayan þartlar ortadan kalkýnca þaþýrýr; ne yapacaðýný bilemez olur, iþ yapamaz hâle gelir.

Tarlanýn iyisi suya yakýn, daha iyisi eve yakýn.
Ekilen tarla yeterince sulanýrsa daha fazla ürün verir. Eðer tarla suya yakýnsa hem kolay, hem de çok sulanma imkâný doðar. Bu durum da tarlayý deðerli kýlar. Bu tarla bir de eve yakýnsa daha da kýymetli olur. Çünkü bir yandan tarlaya olan ulaþým, bir yandan tarlanýn bakýmý, bir yandan da tarlanýn korunmasý kolaylaþmýþ olur.

Tarlada izi olmayanýn, harmanda yüzü olmaz.
Emeksiz, çabasýz verim düþünülemez. Tarlasýný gerektiði gibi sürmeyen, iþleyip çapalamayan, gübresini zamanýnda vermeyen, sulayýp yabancý otlardan temizlemeyen kiþinin tarladan ürün beklemeye hakký yoktur.

Tarlaya saban, sürüye çoban.
Bir tarla iyi sürülür ve iþlenirse istenen ürünü verir. Sabanýn girmediði tarla kýsa bir süre sonra yozlaþýp çoraklaþýr, ekilemez olur. Bunun gibi bir sürüden de verim bekleniyorsa, onu iyi bir çobana teslim etmelidir. Çünkü iyi bir çoban, sürünün nerede besleneceðini, bakýmýnýn nasýl yapýlacaðýný bilir.

Taþa çýkan keçinin, aðaca çýkan oðlaðý olur.
Bk. “Aðaca çýkan keçinin, dala bakan...”

Taþ düþtüðü yerde aðýrdýr (Taþ yerinde aðýrdýr).
Herkes, her þey kendi çevresinde önem taþýr. Çünkü kiþi bulunduðu yerde tanýnmýþ, kendisine bir çevre edinmiþ, hatýrý sayýlýr bir yere gelmiþtir. Yabancýsý olduðu bir yerde yeterince tanýnmadýðý gibi kýymeti de bilinmez.

Taþýma (dökme) su ile deðirmen dönmez.
Bir iþin yapýlmasýnda güç, emek ve sermaye çok önemlidir. Ýþi yapacak olan bunlardan yoksunsa, baþkalarýnýn küçük katkýlarýyla, derme çatma yardýmlarýyla sürekli ve büyük bir iþi yürütemez.

Tatlý dil yýlaný deliðinden çýkarýr.
Sert ve kýrýcý olmayan, yumuþak, hoþa giden, gönül alýcý, okþayýcý, etkileyici, inandýrýcý ve yerinde söylenmiþ söz insanýn hoþuna gider; bu söz en azgýn kiþinin bile inadýný kýrar, onu yumuþatýr ve yola getirir.

Tatlý ye, tatlý söyle (konuþ).
Kýrýcý, üzücü, incitici konuþmalardan sakýn; güzel, hoþa giden bir dil kullan; yerinde ve inandýrýcý konuþ ki karþýndaki memnun olsun; sen de sevil ve sayýl.

Tavþan daða küsmüþ, daðýn haberi olmamýþ.
Ýstediði etkiyi yapmaktan çok uzak kalan kiþi küser, darýlýr; ne var ki; karþýsýndaki kiþi, onun bu durumunu bilip anlamaz.

Tayfanýn akýllýsý, geminin dümeninden uzak durur.
Kendini bilen, sorumluluk sahibi, akýllý kiþi altýndan kalkamayacaðý, beceremeyeceði iþlerin idaresinden uzak durmaya çalýþýr. O bilir ki, bunun aksine bir hareket hem kendini, hem de baþkalarýný zarara uðratýr.

Tebdil-i mekânda ferahlýk vardýr.
Bulunduðu yeri veya çevreyi kimi zaman deðiþtirmek, daha deðiþik yerleri görüp gezmek insanýn sýkýntýsýný giderir; ona rahatlýk, ferahlýk verir.

Tek kanatla kuþ uçmaz.
Kimi iþler vardýr ki, yardýmcýsýz, araç-gereçsiz yapýlamaz. Ýþin iyi ve olumlu sonuç vermesi için bunlar mutlaka gereklidir.

Tekkeyi bekleyen çorbayý içer.
Bir iþin baþarýlmasýnda türlü sýkýntýlara katlanýp sabretme, azim ve gayret gösterme, uzun süre çalýþýp emek verme son derece önemlidir. Bütün bunlarý yerine getiren kiþi, eninde sonunda bu davranýþýnýn yararýný görür; bir mükâfata mutlaka kavuþur.

Tembele iþ buyur, sana akýl öðretsin.
Ýþ görmeyi, çalýþmayý sevmeyen; çaba göstermekten, sýkýntýdan kaçan kimse, kendisinden bir konuda yardým istendiðinde, yardým edeceði yerde çözüm yollarý gösterir ve iþten kaçmaya çalýþýr.

Terazi var, tartý var; her þeyin bir vakti var.
Hemen her þeyin, her iþin bir ölçüsü ve zamaný vardýr. Eðer bunlara dikkat edilmezse iþler yolunda gitmez, karýþýklýk baþ gösterir, hayat alt-üst olur, düzen gerektiði gibi kurulamaz.

Tereciye tere satýlmaz.
Birine çok iyi bildiði bir þey öðretilemez, bir konuda bilgi verilemez. Böyle bir þeye kalkýþan ya da çalýþan kendisini gülünç duruma sokar.

Terzi kendi söküðünü dikemez.
Ýnsanlar baþkalarýna yaptýklarý hizmetleri kendilerine gelince çoðu kez savsaklarlar, ya da yapmaya zaman ve fýrsat bulamazlar.

Testiyi kýran da bir, suyu getiren de.
Ýyilik ödülsüz, kötülük de cezasýz kalýr; yahut her ikisi eþit tutulur da aralarýnda bir fark gözetilmezse adaletsiz davranýlmýþ olur. Bu durum da düzeni bozar, yönetimin iflâsýna neden olur.

Teþbihte (temsilde) hata olmaz.
Kimi zaman yapýlan benzetmeler çirkin ve kaba da olsalar söze güç katmak için yapýlýrlar. Dolayýsýyla bunlarýn söz arasýnda kullanýlmasýndan kimse alýnmamalýdýr.

Tevekkelin (tevekküllünün) gemisi batmaz (eþeðini kurt yemez).
Tedbirini aldýktan sonra fazla titizlikten uzak duran, her þeyi artýk Yüce Allah`a býrakýp boyun eðen kimsenin malýna, iþine zarar gelmez.

Týrnaðýn varsa baþýný kaþý.
Kendi bilgi, beceri ve imkânýn varsa, bunlara da güveniyorsan bir iþe giriþ; yoksa vaz geç. Bil ki, kimseden kimseye hayýr yoktur; baþkalarýndan kolay kolay yardým da gelmez, gelse de pek bir iþe yaramaz.

Tilkinin dönüp dolaþýp geleceði yer kürkçü dükkânýdýr.
Meslek veya alýþkanlýk gereði olan bir sonuçtan kaçýnýlmaz. Daha önce kopup ayrýlmýþ olsa da, kiþi baðlý olduðu çevreye, iþe veya bir alýþkanlýða eninde sonunda, þu ya da bu sebepten ötürü döner.

Tilki tilkiliðini bildirinceye kadar post elden gider.
1. Ýþlemediði hâlde suçlu görülen kimse, suçsuz olduðunu kanýtlayýncaya kadar yeterince ceza çeker.
2. Kurnaz ve düzenbaz kimse, sahasýnda ne kadar hünerli olduðunu gösterinceye kadar, kendisinden daha hilekâr birinin tuzaðýna düþer.

Tilkiye, “Tavuk kebabý yer misin?” diye sormuþlar; “Adamý güldürmeyin” diye cevap vermiþ.
Bir kimseye düþkün olduðu, çok sevip özlediði, elde etmek için yanýp tutuþtuðu bir þeyi, “Ýster misin? Arzu eder misin?” diye sormak son derece yersiz, hatta abes ve gülünçtür.

Tok, acýn hâlinden bilmez (Var ne bilsin yok hâlinden).
Para, mal gibi þeyleri elde etmiþ; açlýðýný gidermiþ ve bunlara doymuþ olanlar, yoksullarýn çektikleri sýkýntýyý, içine düþtükleri geçim darlýðýný anlamazlar. Topraðý iþleyen, ekmeði diþler.
Emeksiz yemek olmaz. Çalýþmayan, bir uðraþ vermeyen, alýn teri dökmeyen kiþi verim elde edemez.

Tuz, ekmek hakkýný bilmeyen kör olur.
Birinin ekmek yedirip iyilik ettiði kimse, bütün bunlara karþýlýk üzerinde hakký bulunan insana karþý nankörlük edip hýyanet içinde olursa baþýna türlü felâketler gelir.

Türk karýr, kýlýcý karýmaz.
Türk insaný ihtiyarlar ama mücadele gücünden, direnme azminden bir þey kaybetmez.

Türkün aklý sonradan gelir.
Yaratýlýþý gereði saf, samimî, dürüst ve merttir Türk insaný. Art düþüncelerden uzak kaldýðý gibi, içten pazarlýklý da deðildir. Bunun için olsa gerek, giriþtiði bir iþte pek hesap-kitap yapmaz; çýkarýný hemen öyle aklýna getirmez. Öte yandan bir olay karþýsýnda ne yapmak gerektiðini de hemen düþünemez. Dolayýsýyla kendisi için hazýrlanan kimi tuzaklara düþmekten kurtulamaz. Bir süre sonra aklý baþýna gelir, iþin iç yüzünü anlar, doðru yolu bulur ama iþ iþten de geçmiþ olur.