
Ramazanda yalan söyleyenin (oruç yiyenin)
bayramda yüzü kara olur.
Gerçeði yalanla kapatmak mümkün deðildir. Bu
bakýmdan kiþi yalan söyleyerek iþlerini uzun süre
yürütemez. Söylediðinin yalan olduðu, asýl meselenin
mahiyeti çok geçmeden anlaþýlýr. Gerçek ortaya
çýkar; iþte o zaman, yalan söyleyerek iþlerini
yürüten kimse de utanýr; kimsenin yüzüne bakamaz
olur.
Rüþvet kapýdan girince iman bacadan çýkar.
Rüþvet, yaptýrýlmak istenilen bir iþte kolaylýk
saðlanmasý için bir kimseye mal ve para olarak
saðlanan çýkardýr. Dinimiz olan Ýslâm rüþvet alýp
vermeyi haram kýlmýþ, haksýz bir kazanç olarak
görmüþtür. Eðer inananlardan biri, Yüce Allah`ýn
buyruðuna uymayýp bu yasaðý çiðnerse, büyük
haksýzlýk etmiþ olur; dolayýsýyla imanýný da
kaybeder.
Rüzgâra tüküren kendi yüzüne tükürür.
Ýnsan kimle, ne ile mücadele edeceðini
bilmelidir. Karþý koyacaðý þeyin gücü ne? Onunla ne
kadar baþ edebilir? Sonuç ne olabilir? Bütün bunlarý
iyice tartmalýdýr. Eðer kiþi gücünün üstünde bir
güce saldýrmaya, onunla boy ölçüþmeye kalkýþýrsa,
sonuç alamaz; sonuç alamadýðý gibi zararlý da çýkar,
yýpranýr.
Rüzgâr eken, fýrtýna biçer.
Kiþi bir kötülük yaparsa, yaptýðý kötülüðün çok
daha kötüsü ile karþýlaþýr; büyük felâketlere uðrar,
zarar görür.
Rüzgâr esmeyince yaprak kýpýrdamaz (dal oynamaz).
Meydana gelen her olayýn, her durumun belli bir
sebebi veya etkeni vardýr.
Rüzgârýn önüne düþmeyen yorulur.
Toplumun genel gidiþatýna, ilkelerine, deðer
yargýlarýna karþý çýkan, uymayýp ters yönde hareket
eden kiþi pek çok engellerle karþýlaþýr; yorulup
yýpranýr.